Driveclub

Uzun bir süre Playstation 4’de yarış oyunu açlığı çektim. Yarış oyunlarını çok severim, ama Driveclub’a kadar doğru dürüst bir oyun bulamadım. Tanıtım videolarını seyrettikten sonra beklediğim oyunun bu olduğuna karar verdim ve ön siparişte oyunu satın aldım. Simülasyon kısmı hafif kalmış, arcade tarafı daha ağır basıyordu. Araç sayısı ilk çıktığında çok değildi, sonradan içeriği zenginleştirdiler ancak bu içeriğin de çoğu ücretli oldu.

Okumaya devam et “Driveclub”

Killzone

Killzone’u eskiden beri bilirim ancak oynama imkanım olmamıştı. Genelde Youtube’da videolara bakıp grafik kalitesine hayran olarak seyrederdim. Playstation alacağım zaman ilk alacağım oyun Killzone olacak şeklinde bir hedef koymuştum kendime. 

Gün geldi, emektar PC’mi satıp Playstation 4 aldım. Killzone Shadow Fall’da PS4 alırken aldığım ilk oyun oldu. Kutulu olarak almıştım, halen saklıyorum. Oyunun da Türkçe olduğunu bilmiyordum, sürpriz olmuştu 🙂

Okumaya devam et “Killzone”

Diablo

1998 yılında Intel DX 4 -75 işlemcili bilgisayarımı Pentium III 450’ye upgrade etmiştim. CD sürücülü bu PC’de oynadığım ilk oyunlardan biriydi Diablo. Item bulmak için sabahlara kadar tüm haritayı açmak için uğraşırdım.

2000 yılıydı sanıyorum. Emre’nin Pentium III 800 işlemcili bilgisayarında ilk defa Diablo II’yi görmüştüm. Ara videolara hayran kalmıştım, nasıl bir teknoloji bu böyle. Ne kadar gerçekçi diye düşündüğümü hatırlıyorum. Diablo II’yi sabahlara kadar oynamadım. Yıllarca oynadım. Her bir karakterle sayısız defa bitirdim. Far Oasis, Lut Gholein, Kurast… Çok anısı var.

Diablo III\’ü ise 2012 yılında çıkmasına rağmen 2016 yılında oynama imkanım oldu. Aile, iş hayatı derken oyunlara ayırdığım zaman azaldı. Laptop kullanmaya başladığım için Diablo III için yeterli gücü saylayan bir ekran kartımda yoktu. Playstation’da satışa çıkınca oynayabildim. 

Diablo III\’ü ilk oynamaya başladığımda önceki serilerdeki keyfi alamadım. Grafik olarak çok ilerilere gitmiş ama o heyecan ve ruh azalmış gibiydi. Tabii online oyun kısmı çok ilerlemiş, ancak benim aradığım single mod pek tat vermedi. 

Yine de oynadığım bir çok oyuna göre bana çok daha fazla keyifli zaman geçirdi. Bi de Deckard Cain’e üzüldüm. Stay awhile, and listen…

Okumaya devam et “Diablo”

Uncharted

Playstation da en sevdiğim seri olmuştur. Özellikle başrolde Nathan Drake’in olduğu bölümler çok keyifliydi. Grafikler de her zaman on numaraydı.

Daha önce Uncharted’ı Nathan Drake ile oynamaktan çok keyif almıştım. Bu yüzden oyuna başladığımda Chloe Frazer ile aynı tadı alacağım hakkına şüphelerim vardı. Kesinlikle çok keyif aldım, ama Nathan Drake gibi olmuyor.

Okumaya devam et “Uncharted”

The Last Of Us

Oynadığım en güzel hayatta kalma oyunuydu. Son saniyesine kadar heyecanla oynamıştım. Bu aralar tekrar başladım, aynı heyecan, aynı korku değişmedi. Harbi sağlam oyun.Geçtiğimiz günlerde ikinci oyunun tanıtım videosunu izledim, heyecanla bekliyorum.

Efsane oyun. Fazla söze gerek yok. Macera başlasın…
Okumaya devam et “The Last Of Us”