Doom

1994 yılında bilgisayarcıdan 4 disketlik Doom oyununu almıştım. O zamanlar PC magazine ve PC World dergilerini takip ederdim; oyun ikisinde de yere göğe sığdırılamıyordu. Eve gelip heyecanla bilgisayarıma yüklenmesini bekledim. Oyunu çalıştırmak için komut satırında Doom yazdığım zaman acı gerçekle karşılaştım. Oyun en az 4 MB RAM ve 80386 işlemci istiyordu. Benim 1 MB RAM ve 80286 işlemci ile oynamam imkânsızmış. Aylarca dergilerdeki resimlere bakıp, oyunun nasıl olabileceğini (Wolfenstein 3D’yi temel alarak) hayal ederdim. 1 yıl boyunca, o 4 diskete gözüm gibi baktım. 1995 yılında babama 486 DX4-75 işlemcili PC’mi aldırınca yaptığım ilk iş o 4 disketi kurmak oldu. Oyunu ilk çalıştırdığım anda hayallerimin ötesinde bir dünyada buldum kendimi. Bana ateş edildikçe klavye başında sağa sola kaçıyordum. Hele birde Soundblaster 16 bit ses kartım vardı, o keyfi anlatamam. Bir daha da beni bu kadar heyecanlandıran bir oyun ile karşılaşmadım.

Okumaya devam et “Doom”

Doom 3

Doom 2 için yaşadıklarımın benzerini Doom 3 içinde yaşadım. Doom 2 çıktığında 286 işlemcili bir PC kullanıyordum. Bu nedenle 486 DX4-75 işlemcili bilgisayara terfi edene kadar oynayamamıştım. Doom 3 çıktığında da düzgün oynamak için Pentium 4 1.5 Ghz işlemci, Nvidia Geforce 4 ekran kartı ve en az 384 MB Ram öneriliyordu. O zamanlar ben Pentium 3 450 Mhz, 64 MB Ram ve Vodoo2 ekran kartına sahiptim. Haliyle Doom 3’ün yanından bile geçemedim. Sağda solda ışıklandırma efektleri, oyundan sahneler gibi görüntülere rastlıyordum. Üstelik bu sefer Cem’in de PC’si yeterli gelmemişti.

Hiç aklımıza gelmeyen bir şey oldu. Emre zamanın en iyi işlemci ve ekran kartına sahip bir PC aldı. Emre, Cem ve ben Doom3’e takılmaya başladık.

Okumaya devam et “Doom 3”