Araba ile Ankara Çevre Yolu sürüşü

Insta360 X3 kameram ile yaptığım ilk araba videosu. Başta Fotoleey marka vantuzlu tutucular konusunda şüphem vardı. Hızlanınca düşüp kameramın parçalanmasından çekiniyordum. Arka camı güzelce temizleyip vantuzları da dikkatlice yapıştırınca sağlam bir altyapı oldu. 130 KM/s hızda bile vantuzlarda en ufak bir yapışma sorunu yaşamadım.

Okumaya devam et “Araba ile Ankara Çevre Yolu sürüşü”

Hayaletin Garip Huyları

Kitabın orjinal adı Night Shift olmasına karşın Türkçe adını kitabın içindeki bir öyküden almış. Kitap içinde 20 adet kısa öykü bulunuyor ve bana göre hepsi de çok başarılı. Zaten bu kitapta bulunan bir çok öykünün filmi de yapılmış bulunuyor. Keyif alarak okuduğum öykülerden beni etkileyen birkaç tanesi:

Canavar adlı öykü bir çamaşırhanede bulunan mengeneyi konu alıyor. The Mangler adında filmi yapılmıştı.

Kamyonlar adlı öykü ise, kendi kendine düşünüp hareket edebilen kamyonların bir grup insanı bir benzin istasyonunda hapsetmelerini konu alıyor. Öykünün Trucks adlı filmi bulunuyor.

Mısır’ın Çocukları öyküsünde bir mısır tarlasında çocukların işlediği cinayetleri konu alıyor. Linda Hamilton’ı ünlü yapan aynı isimli filmi bulunuyor.

Hortlaklı Köy, Gece Vardiyası ve Hayaletin Garip Huyları öyküleri de on numara.

Mahşer

Kitabın orjinal adı The Stand. Lise yıllarımda 399 sayfalık ilk baskısını okumuş ve bir çırpıda bitirmiştim. Captain Trips adlı bir grip virüsünün dünyadaki insan nüfusunun çok büyük bir kısmını yok etmesini ve insanların iyi ve kötü arasında hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.

2012 yılında aynı romanın 1216 sayfalık genişletilmiş versiyonu yayınlandı. Tasvirler ve ortamın anlatımı çok detaylıydı. Kaptırınca, kendimi gerçekten oradaymış gibi hissetmiştim. Bu yüzdende ağır bir bir kitap olmuş. Kişiler ve olaylar birbirine girdikçe takip etmesi zorlaşıyor. Bu nedenle bir çırpıda okuyamadım.

Bir çok kişi gibi bende sonunu pek yeterli bulmadım ama halen kitabın bitişindeki olayları net olarak hatırlıyorum. En keyif aldığım kitaplardan biri oldu. Mutlaka okunması gereken bir Stephen King romanı.

“Zor zamanlarda insanlar insanlıklarını daha çabuk unutur.”

Medyum

Kitabın orjinal adı The Shining. Bu kitap Stephen King’in ilk bestseller kitabı oldu. Roman, Overlook Oteli’nin kapalı olduğu kış ayları boyunca otele bakıcılık yapan Jack Torrance’ın otelin karanlık geçmişine kapılarak gün geçtikçe aklını kaçırmasını konu alıyor.

1980 yılında Stanley Kubrick bu kitabın başarılı bir filmini yaptı. Jack Nicholson’un efsane performansı ile en iyi korku filmlerinden birisi oldu.

Okuduğum ilk King romanlarından birisiydi. İlk bölümleri oldukça monoton ilerledi ancak kitabın ortalarından sonra hikaye iyice sardı. Özellikle otelin bahçesindeki hayvan şekilli çalılar beni bir hayli germişti. Overlook oteli ve bahçesindeki çalılardan Stephen King’in Billy Summers adlı kitabında da bahsediliyor. Okuyunca tüylerim diken diken oldu.

Bu kitabın devamı diyebileceğim roman ise 2013 yılında Doktor Uyku (Doctor Sleep) adıyla yayınlandı.

Monoton başlayan ama sonradan kendimi kaptırdığım ve keyifle okuduğum bir kitaptı.

Korku Ağı

Orjinal adı Salem’s Lot. Kitap, bir yazarın çocukluğunu geçirdiği köye geri dönmesini ancak yerli halkın vampire dönüşmüş olmasını anlatıyor.

Vampir konusunu çok sevmesem de okurken keyif aldım. Baş kısımları çok sıkıcıydı ancak sonradan bir hayli sardı. Yalnız çok fazla karakter olduğu için takip etmekte zorlandım, kimin kim olduğunu hatırlamak beni biraz zorladı.

Sai King’in Gece Vardiyası adlı kitabında da Jarusalem’s Lot’ta geçen bir hikayesi bulunuyor.

Göz

Kitabın orjinal ismi Carrie. 1974 yılında Stephen King’in yayınladığı ilk kitaptır. Telekinetik güçlere sahip bir lise öğrencisi olan Carrie ismindeki kızın yaşadıklarını anlatıyor. Dindar bir aile ile yaşayan Carrie, okulda da itilip kakılmaktadır. Güçlerinin farkına varan Carrie’nin intikamını konu alıyor.

Çok heyecan duymadığım için bir oturuşta okuduğum bir kitap değildi. İlginçtir, o kadar vaşetten sonra kitap bitince Carrie’ye hak verdim 🙂

“İnsanlar zamanla daha iyi olmuyorlar, sadece akıllanıyorlar.”

Christine

Stephen King’in ilk okuduğum kitaplarından biriydi. Kitabı seçmemde efsane kapak resminin de etkisi büyüktür. Bir solukta okuduğum kitaptaki karakterlerin adlarını halen hatırlarım. Ankara’dan Tekirdağ’a yaptığımız yolculuk sırasında okumuştum.

Arnie Cunnigham adında bir genç Plymouth Fury model hurda bir araba satın alır. Onu tamir ederken saplantı derecesinde arabaya bağlanır. Christine’in içinde kötü bir güç vardır ve cinayetler işleme başlar. Ezik bir genç olan Arnie ise giderek değişmeye başlar.

Konuların çok hızlı ilerlediği, anlatım ve tasvirin muhteşem olduğu bir Sai King eseri.