Onur ve İbrahim ile Çamlıdere barajı gezimiz. Benzin istasyonunda buluşup, yola çıkıyoruz. Onur yolu biliyor, Transalp 700 ile önde. İbrahim CFR 250’si ile bizi arkadan takip ediyor. Keyifli bir seyahatti, ortalama hızımız 80/90 km’yi geçmedi.
Sony FDR X-3000 aksiyon kameramı ilk defa uzun yolda deneme imkanım oldu. Maalesef varamadan kameranın bataryası bitti.
Çamlıdere barajı diğerlerine göre sessiz sakin ve temiz kalmış bir yer. Bunun en büyük sebebi baraj çevresine araç alınmaması. Nizamiyede motosikletleri bırakıp çantalarımızla yaklaşık 1,5 KM yürüdük. Su kenarında gölgede kalmış bir masa bulduk ve hemen yerleştik. Oturacak masa, sandalye vb sayısı çok çok az olduğu için kendimizi şanslı saydık. Bu arada sayının az olmasının sebebi kalabalık değil, fiziksel olarak masa sandalye vb sayısının az olması. Eskiden restaurant ve büfe gibi yerler varmış. Gittiğimizde hepsinin harabe olduğunu gördük. Aslında iyi olmuş, insan girmeyince ortam temiz kalıyor.
Biraz muhabbet, biraz atıştırma derken bize iyi bir dinlenme oldu. Biraz kafa dinledikten sonra eve döndük. Dönmeden önce kamerayı biraz şarj etme imkanım oldu, ancak 20 dakika idare etti. Yolda giderken cep telefonumu koyduğum gidona takılı aparat kırıldı. Neyse ki ikinci bir önlem olarak kılıfın halkasını gidona bağlamıştım. Telefonu kurtardım. O aparata 70 TL vermiştim, dayanıksızmış, yazık oldu verdiğim paraya.