The Last Of Us Part II

İlk oyun PS3 için yapılmış olmasına rağmen remastered versiyonu büyük bir heyecanla oynayıp bitirmiştim. Dört gözle ikinci bölümünü bekliyordum ancak fiyatından dolayı çıkar çıkmaz alamadım. Bir umut indirime girmesini bekledim. 2021 baharında uygun fiyata düşünce de kaçırmadım.

Kısaca oynadığım en iyi oyundu. Grafik, hikaye, Türkçe seslendirme, müzik… Her konuda çok başarılı. O kadar çok detay var ki. Karakterlerle bağ kuruyor insan. Bir sanat eseri olmuş, mutlaka görülmeli.

Okumaya devam et “The Last Of Us Part II”

A Plague Tale: Innocence

A Plague Tale: Innocence oyunu indirime girdiğinde dikkatimi çekti. 54₺’lık fiyatı görünce almaya karar verdim. Keyifle oynadığım bir oyun oldu. Oyuna başlayınca aksiyondan çok puzzle ağırlıklı bir oyun olduğunu gördüm.

Hikaye bakımından hoşuma giden bir oyundu. Çok harika grafikleri olmamasına karşın oyunun psikolojisi ve atmosferi başarılıydı. Oyunda fazla bir alternatif yok, genelde ateş ile farelerden kaçıp askerlerden saklanarak ilerliyoruz. Bu karşılık abla kardeş ilişkisini çok güçlü vermişler, karakterleri hemen benimsiyorsunuz. Oyunun geçtiği dönemde çok iyi anlatılmış. Veba ve fare konusu oyunun temelini oluşturuyor. Genel olarak kolay bir oyun. En zor bölümler bile 4-5 denemede geçilebiliyor. Farelerin olduğu bölümler insanı bir hayli geriyor. Sonlara doğru hikaye biraz fantastik öğeler içermeye başlıyor.

Hiç beklemediğim kadar güzel ve keyif aldığım bir oyun oldu.

Okumaya devam et “A Plague Tale: Innocence”

Control

Şubat 2020’nin PS+ ile verilen ücretsiz oyunlarından biri Control oldu. Daha önce izlediğim videolar bende bir merak uyandırmıştı. Alıp almama konusunda tereddüt ederken ücretsiz olarak gelmesi güzel oldu. Oyunu üreten firma Remedy. 2001 yılının sonlarına doğru saatlerce oynadığım Max Payne’i yapan firma. Bu nedenle beklentim büyük.

Hikaye çok ilginç, daha çok başlarda olduğum için ileriki bölümleri de çok merak ediyorum. Oyun Federal Bureau of Control adında bir binanın içinde geçiyor. Bu binanın içinde doğa üstü olayları ve eşyaları inceliyorlar. Object of Power adı verilen nesneler var ve paranormal olaylara sebep oluyor. Biz Jesse adında bir karakteri yönlendiriyoruz. Hikayede geldiğim yere kadar öğrendiğim ise, paranormal bir olay neticesinde kaybettiğimiz kardeşimizi aradığımız.

Okumaya devam et “Control”

Ace Combat 7: Skies Unknown

Hava savaşı oyunları oldum olası beni çok etkilememiştir. Düşününce keyif aldığım oyunlardan ilk aklıma gelenler F-22 Retaliator (1995) ve Hawx (2010) oldu. Hele Microsoft’un Flight Simulator serisi gibi gerçekçi oyunlar bana iyice sıkıcı geliyor.

İndirim günlerinde Ace Combat 7’nin fiyatının 60₺’ya düştüğünü görünce merak ettim ve belki bana bu türü sevdirir düşüncesiyle satın aldım.

Okumaya devam et “Ace Combat 7: Skies Unknown”

Marvel’s Spider-Man

Marvel’s Spider-man ilk çıktığında çok iyi eleştiriler almıştı. Merak ettiğim bir oyundu ve bir süredir indirime girmesini takip ediyordum. Nisan 2020’de 103₺’ya düşünce almaya karar verdim.

İlk deneyimim tam bir hayal kırıklığı oldu. Kontrollere alışamadım, bir hayli zorlandım. O sıralarda daha çok Horizon Zero Dawn oynadığım için Marvel’s Spider-man’i sonraya bırakmaya karar verdim. Zaman geçti, Horizon Zero Dawn bitti, God Of War bitti… Sıra geldi Marvel’s Spider-man’e

Okumaya devam et “Marvel’s Spider-Man”

Mutant Year Zero: Road to Eden

X-com’dan sonra uzun süredir sıra tabanlı strateji oyunu arıyordum. Mutant Year Zero tanıtımlarını izleyince bir hayli meraklanmıştım, ancak yorumlar fiyatını hak etmediği yönündeydi.

Ocak 2021 indirimlerinde fiyatı bir hayli düşünce almaya karar verdim. (86 TL)

İlk dikkatimi çeken oyuna başlayınca PS4 Pro’nun fanının çok hızlanması nedeniyle çıkan ses oldu. Grafik kalitesi çok yüksek olmadığı halde belli ki oyun grafik kartına bir hayli yük bindiriyor. Gece sessizliğinde gerçekten rahatsızlık veriyor.

Mutant Year Zero’nun hikayesi ve atmosferi başarılı. Esprili anlatımlar keyif veriyor. Oynanış basit.

Okumaya devam et “Mutant Year Zero: Road to Eden”

God Of War

İlk God Of War oyununu askerden döndüğüm 2005 yılında Playstation 2’de oynamıştım. Kratos’un zincirli bıçaklarını salladıkça yaptığı hareketlerin estetiği, oyunun hikayesi ve kapıştığım düşmanlar beni çok etkilemişti. Üzerine zorlu düşmanları doğru tuş sırasıyla öldürme olayı insanı acayip gaza getiriyordu. İlk bölümü kısa sürede bitirdim, bir süre sonra  tekrar oynadım; yine çok keyif aldım

Okumaya devam et “God Of War”

Gran Turismo Sport

PC’de ilk oynadığım oyun olan Test Drive’dan beri araba yarışlarını sevmişimdir. Doksanlı yıllarında başında 256 renk ile oynadığım yarış oyunları günümüzde gerçekçilik konusunda bir hayli ilerideler.

Playstation’ın temel oyunlarından biri olan Gran Turismo Sport’un yıllarca videolarını seyredip durdum. Bekledikçe oyundan beklentim katlanarak arttı. Neyse oyun Kasım 2017’de çıktı ve çıkar çıkmaz aldım.

Araç modellemeleri harika, fotoğraf modu ise inanılmaz derecede gerçekçi görüntüler ortaya çıkarıyor. Işıklandırma konusunda bir başyapıt. Yarış sırasında mücadele hissiyatını çok güzel yansıtıyor. Atmosfer çok çok başarılı. Need For Speed gibi tam gaz gidilen değil, biraz daha simülasyona yatkın bir oyun. PS4 Pro’da 60 fps’de oynanabiliyor.

Okumaya devam et “Gran Turismo Sport”

Horizon Zero Dawn

Bu oyunda beni cezbeden ilkel kabilelerin yok olmuş bir dünyada hayatta kalabilmek için robot hayvanlarla savaşması oldu. İlk başta hikaye nasıl ilerleyecek diye merak edip durdum. Oynadıkça hikayenin nasıl genişlediğini ve içine aldığını görünce keyif daha da arttı. Hikayeden çok memnun kaldım.

Kostümler, silahlar, harita her şey güzel dizayn edilmiş.  Ha bi de Aloy’u da çok sevdim. 

Okumaya devam et “Horizon Zero Dawn”